Syriza Bölündü: “6+6” Grubunun Syriza’dan Ayrılış Mektubu


Sorumluluk ve umut siyaseti için. Devam ediyoruz.

Yunanistan kritik bir noktada. Mayıs ve Haziran 2023 seçimleri, toplum karşıtı siyasetine devam etme ve ülkenin geleceğini belirleyecek kritik konularda sağcı bir gündemi dayatma konusunda kendini muktedir hisseden güçlü bir Yeni Demokrasi hükümeti ortaya çıkardı. Siyasal eksen Sağa kaydı, aşırı Sağ ve gerici anlayışlar yer edindi, gündelik hayatın acımasızlığı yeni normal haline geliyor. Bu gelişmelere karşı, ilerici muhalefet güçleri, yurttaşların endişelerine ve sorunlarına belirli mesafede duruyor gibi görünüyor. Sorun son derece siyasal. Eksik olan, Sağın hakimiyetini yıkabileceğimizi söylemde değil eylemde ikna edecek modern ve toplumsal bir plandır. İmkânlar ortada. Milyonlarca yurttaş, ülkenin ilerici bir şekilde yenilenmesi için yeni bir plan sunabilecek güçlü, programatik ve vizyoner bir muhalefet arıyor. Yapabiliriz. Ama bu, modern bir solcu sorumluluk ve umut siyaseti gerektiriyor.

Syriza bir tasfiye krizi yaşıyor. Partinin yeni başkanı ve liderlik grubu, sorunun siyasi kökenini kabul etmeyi ve tartışmayı reddediyor. Bunun yerine, “iç düşman” ve “beşinci kol” şeklindeki entrika yorumunu tercih ediyorlar. Saldırı ve aşağılamayı tercih etmedikleri zaman da basite indirgenmiş, boş genel sloganlara başvuruyorlar. Sonuçları ortada. Şu anda SYRIZA PS itibar ve güven kaybı yaşıyor. Bu, yalnızca Solun tarihsel partisini değil ama bir bütün olarak ilerici güçleri ve ülkeyi etkileyen acı verici ve çözücü bir süreç.

Stefanos Kasselakis demokratik bir şekilde seçildi. Ama demokratik olmayan bir şekilde davranıyor. SYRIZA PS’yi dağıtıyor ve onu karaktersiz bir partiye dönüştürürken aynı zamanda siyasi tarzı, herhangi bir programatik derinliği olmayan bir çelişkili fikirler karışımı yayıyor. Bu patojenitenin bir göstergesi de Başkanın kritik konularda, bir gün partinin büyük ekonomik çıkarlara tabi olduğunu kolayca ilan etmesi, bir gün ise söylem olarak ama hiç de ikna edici olmayan bir şekilde, onlara karşı sert çıkışlar yapması. Güvenilmezliği, 2015-2019’daki SYRIZA hükümetinin çalışmalarını hakir görmesi, Merkez Komite’nin son toplantısında tanık olduğumuz otoriter davranışı hiç kuşku bırakmıyor. Maalesef geri dönüşü olmayan bir yol.

Bu metni imzalayan bizler, hepimiz, ülkemizdeki Sol ve ilerici güçlerin yozlaşması ve itibarsızlaştırılması gidişatına kesin bir şekilde son vermek için sorumluluk almak gerektiğini kabul ediyoruz. Siyasal birlik adına, partiyi krize sürükleyen sorunlu olguyu, SYRIZA karşıtı cepheyi besleyen ve iyi niyetli ilerici yurttaşları yabancılaştıran ayrıştırıcı tavırları hoş görmekteki sorumluluğumuzu kabul ediyoruz. Aynı zamanda, 2015-2019 döneminde Başbakan Alexis Tsipras yönetimindeki SYRIZA’nın, iflas etmiş bir ülkedeki toplumsal uyumu kurtarma görevini üstlenip başardıklarından gurur duymaya devam ediyoruz. Bu kıymetli ve zorlu mücadeledeki, sosyal politika ve çalışma politikasındaki büyük kesintilerin geri döndürülmesini, Memorandum’dan çıkış başarısını ve Prespa Anlaşması’nı sağlayan ulusal özgüveni unutmuyoruz. Ve hepsinden öte, modern Solun, mücadele eden ve planlayan, somut konuşan ve siyaset yapma sorumluluğunu alan, insanların günlük hayatını değiştiren bir Sol olduğunun bilincinde olmaya devam ediyoruz. Bizim Solumuz sürekli bir muhalefet pozisyonuyla sınırlı değil. İktidarı talep eden bir Sol. İnandığını söyleyen ve söylediğine inanan.

Biz, Merkez Komite üyeleri, bugün SYRIZA PS’den ayrılıyoruz. Attığımız adımlar zorlu bir kabulle başlıyor. SYRIZA PS’de konsolide olan durum, kısa bir süre önceki seçimde yurttaşlardan destek ve oy istediğimiz program ve siyasi planı savunma, yürürlüğe koyma ve yenileme imkânı vermiyor. Modern solun ilkeleri ve değerlerinden ideolojik sapma, yeni liderliğin yetersizliği ve çelişkili tutumları inandırıcılığı yok ediyor. Daha geniş Sol, Merkez Sol ve Ekolojik çevrelerden ilerici güçleri bir araya getirme girişimini ve Yeni Demokrasi siyasetine karşı zafer yürüyüşünü boşa çıkarıyorlar.

Ama bugün geleceğe dönük bir adım atıyoruz. Yunanistan’ın, yalnızca Yeni Demokrasi’nin hakimiyetiyle mücadele edecek değil, onu devirecek koşulları yaratacak bir siyaseten güçlü ve programatik bakımdan vizyoner ilerici muhalefete ihtiyacı var. Bu da zamanımızın büyük soruları üzerine yükselen modern bir siyasi içeriğin oluşturulmasını gerektiriyor: bir bütün olarak yeni bir tarihsel dönemi tanımlayan iklim krizi, yeni güçlükler karşısında emeğin kuvvetlendirilmesi, ülkenin üretim modeli, toplumsal eşitsizlikler, modern toplumsal cinsiyet ve feminist talepler, Cumhuriyetin içeriği ve kurumları… Sosyalizmin stratejik hedefine demokrasi ve özgürlükle hitap eden çağdaş talepler. Siyasal zaman sıkışık ve cesur adımlar gerektiriyor. Eski reçetelerin sınırları ortada.

Yurttaşların araştırmalarına ve beklentilerine karşılık verecek yanıtları ve siyasi planı şekillendirecek bir solcu ve ilerici alanı yaratmaya katkı sunmayı arzuluyoruz. Tek başımıza değil. Eski veya yeni parçaların yapay olarak kaynaştırılması mantığıyla değil, aşağıdan yukarı siyasal ve örgütsel çalışma yoluyla ilerici güçleri yeniden yapılandırarak, solcu ve ilerici yurttaşlarla, modern toplumsal hareketlerle, siyasal ekoloji güçleriyle, gündelik hayatın dışlamacılığı, ayrımcılığı, güçlükleri ve faşizmiyle mücadele eden insanlarla modern bir siyasal ve toplumsal akım oluşturarak.

Kazanabiliriz. 2024, Üçüncü Yunan Cumhuriyeti’nin 50. yılı olacak. Cumhuriyeti yeniden başlatmanın zamanı geldi. Sömürgecilik sonrası dönemin büyük başarılarını temel alan ama aynı zamanda da Cumhuriyetin modern içeriğine anlam katacak belirleyici kesitleri ve ilerici uygulamaları teşvik edecek yeni bir rota lazım. Eşit, özgür ve adil bir toplum. Güvenli, kapsayıcı ve daha iyi bir yaşam.

Tüm enerjimizi bu hedef için harcayacağız.

23.11.2023

Kaynak: iefimerida

Çeviri: Kontra Salvo

Yorum bırakın