Myanmar’daki İşçiler, Askeri Darbeye Direnmek için Genel Greve Gidiyorlar – Michael Haack / Nadi Hlaing


22 Şubat’ta, askeri diktatörlüğe karşı artan ivme, merkezinde konfeksiyon işçilerinin olduğu ülke çapında bir genel grevle doruğa ulaştı. (Myat Thu Kyaw/NurPhoto – Getty Images)

Çok sayıda protestocunun ölümüne yol açan korkunç baskıya rağmen, askeri darbeye karşı işçilerin önderliğindeki hareket ülkeyi sallamaya devam ediyor. Bu hafta bir başka genel grevin daha örgütlenmesine katkıda bulunan üç kadın konfeksiyon işçisiyle konuştuk.

Röportajı yapanlar: Michael Haack – Nadi Hlaing

Geçen ay Myanmar’da, Demokrasi için Milli Birlik’in (DMB) bir darbeyle devrilmesinden günler önce, Myanmar Genel İşçi Federasyonu (MGİF) başkanı Ma Moe Sandar Myint ile bir röportaj yapmıştık. O zamanlar, Moe’nin örgütlediği genç kadın konfeksiyon işçilerinin darbe karşıtı direnişte oynayacağı rolü henüz bilmiyorduk.

Ama izleyen günlerde iş durdurmalar, iş bırakmalar ve yürüyüşler sokakları sallarken konfeksiyon işçileri asker idareye karşı hareket için çok önemli olduklarını kanıtladılar. 22 Şubat’ta, askeri diktatörlüğe karşı artan ivme, merkezinde konfeksiyon işçilerinin olduğu ülke çapında bir genel grevle doruğa ulaştı. Aung San Suu Kyi hükümetinin yeniden görevine iade edilmesini talep ettiler. Aung San Suu Kyi, Rohingya Müslümanlarının etnik temizliğine yol verdiyse de askeri idareye son verdiği ve işçi haklarını genişlettiği için Burmalı işçiler arasında hâlâ çok tutuluyor.

Son on yılda büyüyerek altı yüz bin işçiye ulaşan Myanmar’ın konfeksiyon sanayisi devasa büyüklükte ve son yıllarda kanunsuz grevler ve militan işçi örgütlülüğüyle sarsıldı. İşçiler şimdi, yılların işçi örgütlenmesinden edindikleri bilgi birikimi, askeri idareye dönüşe karşı verilen mücadelede uyguluyorlar.

Üretim ve dağıtım noktalarında örgütlenen ve ülkeyi durma noktasına getirenler, belki de orduyu müzakere masasına oturmaya zorlayabilecek tek umut olabilirler. Ve işçilerin greve devam ederken ihtiyaçlarını karşılayıp karşılayamayacaklar darbe karşıtı hareketi ya batıracak ya da çıkaracak. İşçi sendikaları ve federasyonları, mülk sahiplerine, grevlere katılanlardan kira almayı durdurmaları çağrısında bulundu ve bunda kısmen başarılı oldu. Sendikalar aynı zamanda The North Face ve H&M gibi uluslararası markalara da hareketle ilişkileri nedeniyle işe gitmeyenleri kovmamaları için fabrikalara baskı yapma çağrısında bulundular.

27 Şubat akşamı, işçi örgütleri resmen yasaklandıktan hemen sonra MGİF’li Ma Ei Ei Phyu ve Ma Tin Tin Wai’ye ulaştık. Ertesi gün o güne dek yaşanan en kanlı baskı harekatı yaşandı. 28’i gecesinde en az on sekiz kişi öldürüldü ve “başım kanlı ama eğik değil” sloganı ortaya çıktı.

Baskı harekatı, 3 Mart’ta otuz sekiz protestocunun katledilmesi ve protestocular arasında ölü/yaralı olmasının neredeyse gündelik hale gelmesiyle genişlese de protestolar yavaşlama belirtisi pek göstermiyor. Daha dün, bir diğer genel grevin ilk gününün gecesinde, yoldaşlarıyla gibi aynı soruların bazılarına değinen Ma Moe Sandar Myint’e ulaşmayı başardık.

MH/NH

Konfeksiyon işçilerinin darbeye karşı ilk greve gidenler olduğunu bilmek nasıl hissettiriyor?

MEEP

Duygularımı ifade edecek bir sözcük bulamıyorum bile. Çalışmamız beni çok memnun etti. Konfeksiyon işçileri protestoları ateşledi.

MMSM

İnsanlar bizimle gurur duyuyorlar. Grevin ilk gününde, işçiler öğle yemeklerini kendileri getirdiler. Sonraki günlerde gerek kalmadı çünkü insanlar onlara yemek getirdi.

MH/NH

Darbe, işçiler için ne gibi sonuçlara yol açtı?

MEEP

DMB işçiler için tam bir koruma getirmedi ama çok büyük gelişmeler vardı. Ücretlerimizi iyileştirmek için bize umut verdi.

DMB göreve gelmeden önce iş yasası veya işçi haklarının ne olduğunu bilmezdik. Şikayetlerimizi nedeniyle işverenlerce keyfi olarak işten çıkartılırdık.

Askeri diktatörlük altında işçi hakları ihlâl edilecek. Diktatörlüğü hiçbir şekilde kabul edemeyiz. Grevler ve protestolar yüzünden fabrikadan çıkartılacak olsak bile sonuna dek savaşacağız.

MTTW

Bütün ülke için savaşıyoruz. Ordu liderliği kazanacak olursa artık sendikalar olmaz. Sendikalar olursa da bunlar gerçek işçi sendikaları olmayacak: hükümet müdâhil olacak ve sendikalar sadece şov için kullanılacak.

MMSM

İşçiler demokrasi istiyor çünkü düşüncelerimiz var ve edilgen değiliz. İşçi hakları, sağlık ve diğer destekleri talep etmek için özgürlüğe ihtiyacımız var.

MH/NH

İlk grev nasıl örgütlendi?

MEEP

Bütün işçiler için bir toplantı düzenledik ve işçi hakları, diktatörlük altında kaybettiğimiz haklarla ilgili konuşmaya başladık.

5 Şubat’ta, işçiler yürüyüş kararı aldı. Polisle karşı karşıya geldik. Çok korkmuştum ama aynı zamanda çok önemli olduğumuzu hissettiren halkın takdirini de hissettim. Halkın işçilere desteği yüzünden ağlamaya başladım. Hostele geri döndüğümüzde, polis fabrikanın önünde kimin lider olduğunu soruyordu. Yani, şimdi bile gizleniyorum. Tüm sendikacılar gizleniyor.

MTTW

1 Şubat’ta acil bir toplantı yaptık. 5 Şubat’ta fabrika içinde bir eylem başlattık. Milli marşı ve tarihten, 88 devriminden şarkıları söyledik.

İşçiler kıyafetlerine kırmızı kurdele taktılar. Tüm fabrika çalışanları, hatta yüksek mevkilerdekiler dahi, katıldılar. Tek sorun, yeterli kırmızı kumaşımızın olmamasıydı ki fabrikamızdan kırmızı kumaş talep etmek ve kesmek için de fabrikanın kesme makinesini kullanmak zorunda kaldık. Normalde öğle arası otuz dakikadır. Fabrika sendikası, işçilerin öğle yemeklerini on dakika bitirmesi ve kalan yirmi dakikada eyleme katılması gerektiğini duyurdu.

Öğrenciler gibi diğer gruplara katılarak 6 Şubat’ta protesto etmeye karar verdik. Sagaing sanayi bölgesi yolunda oturma eylemleri yaptık, Myanmar Merkez Bankası ve ILO (Uluslararası Çalışma Örgütü) ofisine yürüdük ve markalara baskı uyguladık.

Hlaing Tharyar’da yaklaşık üç yüz fabrika var. Neredeyse tüm fabrikalar katıldı. Bir fabrikada sendika varsa, sendika grev örgütledi ve işçilerin hepsi katıldı. Sendikasız fabrikalarda, işçiler bireysel olarak izin aldılar ve protestolara katıldılar. Yani kalabalık devasaydı.

MMSM

Darbeyi duyduğumuzda, günün ilk yarısında internet yoktu çünkü ordu tarafından kesilmişti. Biz de bir radyo aldık ve haberleri dinledik. Sendika başkanımız diğer fabrikalardaki sendikalarla tartışıp birlikte davrandılar ve tüm sendikalarla acil toplantılar düzenlediler. Orduyla nasıl mücadele edeceğimizi belirlememiz gerekiyordu. Tek başımıza yapamazdık; tüm halkın katılmasına ihtiyacımız vardı.

Öğrenci aktivistlerle iletişime geçtik. Onlara “Eğer çabalarımızı birleştirmek ilginizi çekiyorsa görüşelim. Fabrikalarda grev yapmaya alışığız ama silahlı bir orduya karşı hiç harekete geçmemiştik. Daha önce siyasi grevlere girişmedik. Onlara, çok sayıda takipçiniz olduğuna ve siyasi protesto tecrübeniz olduğuna göre, gelin işbirliği yapalım” dedik.

MH/NH

Genel grevin önemi neydi?

MEEP

Halk içindeki her grup protestolara katıldı. Halk, kanla kurulan bu sisteme direndi. Yani genel grev, lidere “Seni istemiyoruz. Ve hepimiz diktatörlüğe karşıyız” demekte çok önemliydi.

MH/NH

Örgütlenme yolunda ne tür güçlükler oldu?

MMSM

Pek çok güçlük var. Anne babalar genellikle kadınların ve kızların siyasete veya sendikal çalışmalara katılmalarına hoş bakmıyorlar. Anne babalarımız çiftçi ve bizler köylerde doğduk. Bir kızın ayak parmaklarına kadar uzun eteğini giymesi ve kapanması gibi geleneksel köy normlarına göre büyütüldük. Kadınlar, gece dışarı çıkma konusunda yıldırıldı. İşçi protestolarıyla ilk ilgilendiğinde annem ve babam endişelendiler. Ama kocam sendikayla ilgilenmem konusunda çok destek verdi ve her zaman cesaretlendirdi.

İşçiler grevde oldukları zaman için ödeme almıyorlar ve bu kiraların ödenmesiyle ilgili sorun yaratıyor. Bazı mülk sahipleri işçilere yakınlık duyuyorlar ve grevdeki dönem için onlardan aldıkları kiralarda indirime gittiler. Diğer bazı durumlarda ise işçiler evden çıkarıldı.

MH/NH

Okurlarımızın sahadaki durumla ilgili neleri bilmesini istersiniz?

MTTW

Şu andaki hareket için uluslararası desteğe ihtiyacımız var. 88 devriminde çok sayıda insan ordu tarafından öldürüldü ve bir daha böyle bir durum olsun istemiyorum.

İnsanların ordu tarafından öldürüldüğünü ve vurulduğunu duyduğum zaman çok çok sinirlendim. Uluslararası topluma, Myanmar’lı işçilere yardım etmeleri için bağırmak istedim.

MMSM

Bazı işçiler kovuldu veya ücretlerinde kesinti yapıldı. Kovulanlar arasında hamile kadınlar, küçük çocuğu olan kadınlar ve aileyi geçindiren kadınlar var. Bu işçilerin fabrikalardan kovulmasıyla birlikte kira konusu onları mali açıdan sıkıntılı bir duruma soktu.

ILO Komisyonu, mal sahiplerinin işçilere baskı yapılamayacağını söyler. İşçiler haklarını kullanmakta özgürdürler. İnsanların Adidas, Zara ve H&M gibi markalara, işçilerin protesto haklarını garanti altına alması için baskı yapmasını istiyoruz. Açıklamamızı şirketlere yolladık ama onlardan şimdiye dek herhangi bir tepki duymadık.

Medya da çok önemli. İşçilerimizin çabalarına ve sokağa inmek için aldıkları risklere medyanın daha fazla ilgi göstermesine ihtiyacımız var. Bizi ve çabalarımızı ne kadar çok insan bilirse, bize bir şey olması durumunda daha fazla korumamız olur.

MEEP

Ben, Ayeyarwady Bölgesindeki bir çiftçi ailesinden geliyorum. Gençliğimde, hükümet, çiftçilerden pirinçlerinin bir kısmını vergi olarak alırdı. Ben dördüncü sınıftayken hava koşulları nedeniyle ailemiz yeterince pirinç yetiştiremedi. Bu yüzden polis, büyükbabamızı ve kuzenimizi tutukladı. Kardeşlerim ve benim saklanmamız gerekti ve açlıkla karşı karşıya kaldık.

Hapishaneden bırakıldıktan sonra bile büyükbabamın devlete pirinç vermesi gerekti. Ama yeterince üretemiyorduk. Böylece toprağımızı vermek zorunda kaldık ve çok yoksullaştık. Erkek kardeşim ve ben okulu bırakmak zorunda kaldık. Babam beni şehre götürdü ama yeterlilik sınavını geçemedim.

Bu yüzden askeri diktatörlükten gerçekten nefret ediyorum. O sistem altında bir sürü kötü şey yaşadık. Bunun, bu neslin, oğlumun ve kızımın başına gelmesine izin veremem. Bu nedenle mücadele etmek istiyorum.

MMSM

Bunu güç ve makam elde etmek için yapmıyoruz. İşçiler baskı altında yaşamayı ve adaletsizlikle nasıl savaşılacağını biliyorlar. Askeri yönetim altında yaşayamayız. Baskı altında yaşamaktansa ölmeyi tercih ederiz.

Protestocuların, özellikle de gençlerin ölümünü görmek büyük acı veriyor. Kavgadaki bir anne olarak bunu daha yoğun hissediyorum. Acı çektiklerini ne kadar görürsem o kadar daha fazla savaşmak istiyorum, ölüm tehlikesi olsa bile. Ölenler artık yıkılmazlar.

09.03.2021

Michael Haack / Nadi Hlaing

Kaynak: Jacobin

Çeviri: Kontra Salvo

Yorum bırakın